Gazete Yazıları

ZAFER BAYRAMI

“Hiç bir zafer gâye değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük olan gâyeyi elde etmek için gerekir en belli başlı vasıtadır. Gâye, fikirdir.
Zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz) . O, boş bir gayrettir. Her büyük meydan muhare-besinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.”
Mustafa Kemal Atatürk

Bayramla ilgili olan bilgi; Çukurova’da Fransızlar, Antalya’da İtalyanlar, İzmir’de Yunanlılar, İstanbul’da ve Güneydoğu Anadolu’da İngilizler’in işgali altındayken özgürlüğe giden yoldur. I. Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuzun tamamen elimizden alınması ve vatan üzerindeki hür olarak yaşama hakkımıza son verilmesiydi. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu. Peki sonuç ne oldu? ZAFER!
Tek tek baktığımızda ise; zafer, galip gelmek iken, esaret altında olan bir milletin zaferi; yoktan var olmak ve karanlığa karşı koymaktır. Bazen de; tanık olduğumuz kadarıyla, bildiğimizi sandığımız, dışarıdan gelen karanlık güçlere karşı, olabildiğince karşı koymak ve direnmektir. Nasıl mı?
İlk önce birey olarak. Birey olarak hareket kabiliyetinizi kaybettiğinizde, zamanla topluluk olarak ta yitip gidersiniz. Her ne kadar, küçük savaşlarla büyük zaferler kazanılsa da, aslolan insanın kendi içindeki savaşları bitirmesidir. Kendi gericiliğinin, karanlık dünyasının, türlü oyunlarının farkına varan birey, temelde çekirdek ailesi, işyeri veya arkadaş topluluğunu da beraberinde aydınlatacaktır. “Aklını kullanmayan milletler yok olur!” ifadesinde olduğu gibi. Bir milletin aklı, onu kullanmasını bilen vatandaşıyla kendini gösterecek ve kitlelere de yansıyacaktır. Aklını ve Özgür iradesini başkalarının eline veren bireyler ve milletler, dış mihrakların kuklası olmak durumundadır.
Tüm bunları anlamak ve anlatmak, bir köşe yazısına yetmeyecektir. Özgür irade mevzusunu değinirken, daha derin bir manada anlaşılması, gelecek bayramların zaferden öte kutlanmasını diliyorum.
Zafer’in 90. yıldönümünde, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’ü, ve dava arkadaşlarını, şehitlerimizi, bugün hayatta olmayan gazilerimizi minnet ve şükran duygularıyla anıyor, tüm Türkiye Cumhuriyeti’nin ve KKTC’nin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.

Related Posts