Geçtiğimiz Perşembe akşamı, Karadeniz TV’de yayınlanan “Ben Olsam” programındaydım. Konu başlıklarından biri de yılbaşı kutlamasıydı. Hal böyle olunca sizlerle de paylaşmak istedim. Konu tamamen nereden baktığınıza bağlı olarak da değişecektir.
Yeni yıl; mana olarak: bir yıllık zaman diliminin biterek yeni bir zaman dilimin başlaması.
Cumhuriyet’ten sonra Türkiye’de 1926′de “Milâdî Takvim” kabul edilmiştir. Böylece, Hicri takvimde bir yılı 354 gün olarak yaşarken (Hicri 1342 ve Miladi 1926), batı ülkelerindeki gibi Ocak ayının 1. Günü takvimin başına getirilmiştir. Bu düzenleme itibariyle de, ülkemizde her yıl Aralık ayının 31. günü öğleden sonra başlayan ve 1 Ocak günü akşamı sona eren resmî tatil günü olarak kabul edilmiştir. Hicri takvime göre devam eden gelenekteyse; Muharrem ayının birinci günü yıl başı ve 11 gün daha erken kutlanıyor.
Oysa; Hıristiyanlar arasında Noel kutlamaları Hz. İsa’nın doğum tarihi olarak kabul edilen 25 Aralıkta başlıyor ve bir hafta devam ederken, Dinî bir özellik de taşıyor. Musevilerde ise; İbranice’de yılbaşı anlamına gelen Roşaşana olarak adlandırıp, kutlanıyor. Pek çok kültür ve inanışlarda da farklı olarak ifade edildiğini küçük bir araştırma yaptığınızda siz de bulabilirsiniz.
Fakat son 10 yılda, ülkemizde batı kültürünü örnek alan ve sayıları giderek artan özel eğitim kurumları açıldığını göz ardı etmemeli. Bu eğitim kurumlarının çoğalması, sanki ülkemiz de de özellikle Noel kutlamaları yapılıyormuş gibi yanlış bir algı yaratıyor olabilir. Diğer yandan ise; Osmanlı’dan beri, bir arada yaşayan kültürlerin, kendi yaşayış ve kutlayış biçimlerinde herhangi bir kısıtlama getirilmediğini hatırlamakta fayda var.
Bu küçük ve farklı açılardan bakmamızı sağlayacağına inandığım bilgilendirmeden sonra duruma sadece ekonomik olarak bakınız. Yani; “Satış ve Pazarlama” olarak. Durum tamamen ayrı bir mana kazanıyor. Aynı anda ekonominin canlanması için yapılan dünya çapında bir hareket.
Ve siz (birey olarak) yeni bir yıla girmenin sevincinden başka bir şey de yaşamıyor olabilirsiniz. Her gün, her an birey yeni bir yıla zaten içinde (fark etsek de, etmesek de) başlar. Değişmeyen tek şey değişimin kendisiyse; Kendi bedenlerimizin değişimini bile geri saramıyorsak, zamanı geri alamıyor, yaptıklarımızı yeniden yapamıyorsak, hayata nereden bakıyoruz? Yeni bir zaman diliminde tüm niyetlerinizin hayırlı bir şekilde olmasını dilerken verebileceğim tek tüyo; “aklınızdan geçenlere dikkat edin!” İyi ya da kötü; onlar sizi çok kısa zamanda gerçekleşmek için bekliyor olacaklar!