SEVGİ DİLİ

Sevgi nedir? Nasıl verilir? Sevgi davranışlarında, karşılık beklenir mi? Koşullu veya koşulsuz olarak ayrılır mı? En önemlisi sevgi davranışları nasıl öğrenilir?
Bu hafta tatildeydim. Tatilde; kiminle, nerede, nasıl ve ne zaman karşılaşacağınız hiç belli olmuyor. “Sevgi öğretisine” de tanık olmam, 23:00 sularında bir çay bahçesindeydi.
Arka masadaki baba, 2,5-3 yaşlarındaki çocuğuna susmasını söylüyordu. Nasıl mı? Yüksek sesle!
“-Sana sus diyorum!” diye ses yükseldikçe, çocuk daha fazla bağırarak ağlıyordu. 2-3 dakika sonra, anne de, aynı şekilde, devreye girdi. Oturdukları masa kalabalık. Masadakiler bu duruma gülerek tepki veriyor. Çocuk bağırarak ağlıyor. Baba ve anne aynı anda yüksek sesle çocuğu susturmaya (ergin akılları ile) çalışıyor. Halbuki çocuğun tek istediği SEVGİ. Anne ise; duruma müdahale etme savunmasını masadakilere, gençken kendi annesi ile ilgili anısına bağladı. “-Bir gün; misafirlerimizin çocuklarından biri, uzun süreli bağırarak ağlayınca annemin başı ağrıdı. Bu sefer tek çocuk yüzünden, çocukların hepsini bağırarak evden kovdu, tabii misafirleri de!”
Sizin sevgi diliniz ne? Zaman geçtikçe ebeveyn – çocuk ilişkilerinizde; “bu çocuk niye dengesiz? Niye söz dinlemiyor? Bir dediğini iki etmiyoruz! Doktora mı götürsek, çocuğumuza ulaşamıyoruz!” şeklinde ki düşünceleriniz çoğalıyor mu? Peki, Çocuk gerçekten sizin verdiğiniz gibi mi sevgi istiyor? Hiç sordunuz mu? Şimdiki çocuklar; neden bu kadar tatminsiz olmaya başladı, hiç düşündünüz mü?
Hikayemizin kahramanı; ilerleyen yıllarda geleceğin yetişkini olarak, bu olayı sizce nasıl anımsayacak? Kendini başkaları önünde nasıl ifade edecek ve nasıl bir şekil benimseyecek?
Olay nasıl mı bitti? Kulak misafiri olmak zorunda kaldığım masada, 20 li yaşlarda, hiçbir muhabbete katılmayan ama ortamı seyreden genç kız, çocuğu sevgi ile kucaklar. Sonuç; çocuk susar. Eğer hala sevgi veren yüreğiniz ve kucaklayabilecek kollarınız varsa, çocuğunuz da sizi kucaklayacaktır. Bağırarak kucaklarsanız oda sizi bağırarak kucaklayacaktır. Seçim sizin!