Gazete Yazıları

SEÇİM YATIRIMLARI – 2

Seçim Sürecinde adayların yatırımlarını; dışa dönük ve İçe dönük yatırımlar olarak ayırdım. Dışa dönük yatırımlar; halkın ihtiyaçları, talepleri ve aday tarafından vaat edilenler. İçe dönük yatırımlar ise bence; partilerdeki taban üyelerin, değişen ve gelişen Dünya ve Türkiye konjüktüründe kendilerini bireysel/kişisel olarak da geliştirmeleridir. Parti için alınan bu kadar büyük paraları, adaylar kendilerini bireysel olarak ifade edebilecekleri eğitimlerle de zenginleştirebilirler.

İletişim alanında yapılan araştırmalar neticesinde; iletişimin % 55’i beden dilinden, % 30’ses tonundan ve % 7’si sözcüklerden oluştuğu ifade edilmekte. Buradan anlaşılacağı üzere, seçim sürecinde bireylerin kendilerini ifade edebilecekleri başka eğitimlerle de destekleyebilecekleridir. Nedir bu eğitimler; Beden dili, İletişim becerileri, Yöneticiler için koçluk becerileri, Stres yönetimi, öfke yönetimi, motivasyon, ilişkilerine 360° bakış kabiliyeti kazanma, zaman yönetimi vb. pek çok başlığı ekleyebiliriz.

Aynı 80 döneminde merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın yaptığı gibi. Ekran önündeki her konuşmasında elinde muhakkak bir kalem olurdu. O dönemde imaj danışmanları revaçtaydı. Eminim hala da öyledir. Vefatı ile makamı devralan Sayın Demirel’in de imaj danışmanları ile yaptığı görüşmeler neticesinde; Demirel’in halkla yaptığı görüşme ve konuşmaları ayakta gerçekleştirmesini salık vermişler. Nedeni ise Demirel’in oturunca yaşlı gözükmesiymiş. Yani Ayakta durmak, Demirel için daha dinamik ve olumlu bir beden diliymiş.

Daha çok Amerika’da, başkanlık seçim süreçlerinde, başkan adaylarına destek olmak için çalışan imaj maker’ları, çoğu zaman bu veya benzer şekilde, ülkemizde de duyulmuştur.

Ben bugün bir adım daha da ileri giderek, her ne kadar günümüz Türkiye’si için çok yeni olan bir kavram olsa da; milletvekili adaylarının, imaj danışmanlarına ek olarak, Yaşam Koçları ile de yol arkadaşlığı yapmalarında fayda sağlayabilecekleri kanısındayım. Sebebi ise biraz önce ifade ettiğim, “içe dönük seçim yatırımı”.

Kısmen AKP, 2008 de kurduğu “Seçim Akademileri” ile şu anda buna adım atmış gibi gözüküyor. Akademide, bugüne kadar 800 kişiye sertifika verildiği ifade edilmekte. Fakat ders programı incelendiğinde; dersler siyasi teoriden öteye gitmemektedir. Türkiye’de ve Dünya’da, siyasi gelişim ve değişim sürecinde, böyle bir Akademi düşüncesi bile fevkaladedir. Peki bu eğitim, konunun insan ve insana hizmet odaklı olduğunu düşünürsek, yeterlimidir? O zaman bundan sonraki süreçte akademi eğitimlerine veya milletvekili seçim yatırım seçeneklerine; bireysel/kişisel gelişim şemsiyesi altındaki konularıda eklesek nasıl olur? İfade edilen eğitimler, sonucunda; ölçülebilen, zamanlanabilen ve hedef odaklı bir çalışma gerçekleşecektir. Bu çalışmaları konusunda deneyimli ve uzman olan “Yaşam Koçları” ile kısa sürede gerçekleştirebilirler.

Böylece; gönlünü siyasete kaptırmış bireylerin, sağlıklı bir şekilde, denge’de kalarak, hedefledikleri; yatırım vaatleri, halkın talep ve ihtiyaçlarını gerçekleştirmelerini bekleyebiliriz.

Yapılan çalışmalar neticesinde; “Halkın normal zamanlarda aylarca sesi çıkmayan milletvekillerinden, sadece seçim zamanı yaklaşınca haber alabilme durumu”nun yanılgısından, bir parçada olsa kurtarmış oluruz gibi geliyor.

Haftaya, seçim süreci seyir defterinde beşeri ilişkilerdeki konu başlıklarından biri ile görüşmek üzere.

Related Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir