“Maliye Bakanlığından edinilen bilgiye göre; Siyasi Partiler, 2011 yılında Merkezi Yönetim Bütçesinden 327 milyon 301,1 bin lira yardım alacak.
Siyasi Partiler Kanunu uyarınca genel seçimlerde barajı aşarak, Hazine yardımına hak kazanan AKP, CHP ve MHP’ye 2011 yılı Genel Bütçe Gelirleri esas alınarak, 109 milyon 100,4 bin lira Hazine yardımında bulunulacak. Partilerin 2007 seçimlerinde aldıkları oy miktarına göre hesaplanan Hazine yardımının;
62 milyon 181,3 bin lirası AK Partiye,
27 milyon 869,5 bin lirası Cumhuriyet Halk Partisine,
19 milyon 49,6 bin lirası da Milliyetçi Hareket Partisine ödenecek.”
Yukarıda, Ekim 2010 tarihinde yazılan pek çok gazete haberini özetleyerek sizinle paylaştım. Bu gün tarih, Mart 2011. İnsan kendine “-ne olacak bu seçim yardımı paralarıyla?” sorusunu sormadan duramıyor. İlk aklıma gelenler; Milletvekili adaylarının afişleri, parti bayrakları, tanıtım broşürleri, tanıtım arabaları vb. geri dönüşümü sadece kağıt atık olacak materyaller. Her seçim döneminde bu tür görüntü ve ses kirliliği yaşarken, seçim sonrasında ise bu kadar seçim yatırımı paranın, yerlerde çöpe dönüştüğünü görüyoruz
Halbuki; İnsan doğası gereği, her an, her gün kendisi ile ilişki halinde. Eminim milletvekili adayları da öyle. Her gün alışkanlıklarımız dahilinde kendimize yatırım yaparız. Bunlardan ilki; hayatımız boyunca bize hizmet eden bedenimizin sağlıklı kalması, İkincisi bireyin kendisini ruhen iyi hissetmesi için yaptığı yatırımlardır. Bu yatırımlar kişinin kendini iyi hissedeceği her şey olabilir. Keyifli bir yemek, güzel kıyafetler, seyahat vb. kişiye göre değişen eylemlerdir. Tüm bunların bütünlüğünde, bireylerin, içinde bulundukları anda; ruhsal, bedensel ve zihinsel olarak dengeli hareket ettikleri varsayılır. Bu yüzden milletvekili adaylarının, seçimi ilk olarak, kendi bünyelerinde ne kadar gerçekleştirebildiklerini gözlemleyebiliriz. Kendini geçekleştiremeyen, başkalarının istek ve ihtiyaçlarına ne kadar yardımcı olabilir?
