İletişim kurmanın bir yolu da dokunmaktır. Herkes dokunmaktan hoşlanmasa da, hayat var olduğumuz yani doğduğumuz andan itibaren dokunarak başlıyor. Dokunmayı unuttuğunuzda, kimseye ve haliyle de paraya da dokunmayı bırakıyoruz. Kredi kartları ve uzaktan iletişime geçiyoruz. Dokunmadan, görmeden ama ne yaptığımızı bilerek. Bu ön giriş ile söylemek istediğim, birisine dokunmadığınız sürece sizi fark etmesini beklemeyin! Dokunmanın pek çok şekli ve de tavrı vardır. Çoğu zaman dokunmak tensel olarak algılansa da dokunma aslına bakarsanız görünmeyen şekliyle de her an gerçekleşmektedir. Sözel, duygusal, çoğu zamanda mantıksal, soru sorarak, cümle kurarak, vb her şekilde birbirimize dokunmaktayız. Örneklendirecek olursak;
1) Size sorulduğunda soruyu doğru anlamaya çalışın veya cevap almak için doğru sorular sormaya (dokunmanın sözel hali)
2) Sorunun cevabını vermeye çalışın, kendi çıkarımlarınızı ve konu ile ilgili yargılarınızı değil (dokunmanın yargısız hali)
3) Soruyu doğru anladığınızı kavramak için, karşıdakine ne anladığınızı teyit ettirecek bir şekilde durumu kendi cümlelerinizle tekrar edin. Böylece konu dışında ve başka bir cevap vermeyi önlemiş olursunuz. Bu şekilde aynı zamanda karşınızdakinin güvenini kazanırsınız. Çünkü onu anlamaya ve doğru cevaplamaya yönelik bir davranış sergilersiniz. Öbür türlü kendi cevabınızı verdiğinizde NEFS devreye girer. Bununla birlikte bir parçada akıl oyunları devrededir. Kendinizi frenleyemezsiniz. Farkında olmadan hem kendinize hem de karşınızdakine doğru bir davranışta bulunamazsınız. Bu hızlı veya kendinizi tutamadığınız cevaplarda; bazen öz saygı ve öz doğrularımızı da zedeleyebiliriz. Dikkat etmekte fayda var. (dokunmanın doğru dinleme hali)
4) Karşınızdaki kişiye “anladın mı?” cümlesinden çok “anlatabildim mi?”, “daha farklı nasıl anlatabilirim?” “anlatabiliyor muyum?” gibi kendi üzerimizden sorularla yönelmeye dikkat edin. Direkt olarak “anladın mı?” dediğinizde, karşıdakinin baştan anlamadığını veya anlamakta zorlandığını, yetersiz olduğunu, vb olumsuz pek çok duygu ve düşünceyi kişide canlandırarak, siz fark etmeseniz de ona vurgulamış olursunuz. Anlama konusunda yetersiz olduğunu veya olabileceğini gizli bir şekilde iletirsiniz. Özellikle, lider konumunda olan kişilerin çokça yaptığı yanlış dil uygulamalarından biridir. Aslına bakarsanız herkes anlayabilme kabiliyetindedir. Yalnızca tüm bireylerin, birbirlerine göre hızları farklı olmakla birlikte, bulundukları ortama göre deneyimleri ve öncelikleri de farklı olacaktır. Önemli olan bizim konuyu nasıl aktardığımız ve başka şekillerde de aktarabileceğimiz esnekliği, karşıya iletebilmemizdir. (dokunmanın, anlıyorum hali)
Tüm bunları ifade ederken, aynı şekilde paraya da dokunun ve hissettirin diyorum. Kimlere mi? Etrafınızda kim varsa onlara! Eğer çalışan biri iseniz, eşiniz sizin vesilenizle dokunsun paraya. Demek istediğim, ona kullanması için verdiğiniz veya hediye ettiğiniz kredi kartınızla istek ve ihtiyaçlarını karşılamak için dokunmak değil. Eğer çocuğunuza para veriyorsanız, sevgiyle sizin elinizden parayı alarak ve hatta beraber çarşıya çıkıp ihtiyaçlarını veya isteklerini alırken onun ödemeleri yapmasını teşvik ederek davranın! Bunu başarabildiğinizde ilişkilerinizde yaşadığınız dokunmaya bağlı olan tatmin duygusunu da kısmen doyurmuş olursunuz. Uzaktan bu ifade edilenleri okumak çok şaşılası gibi gelse de denediğinizdeki duygunuzu paylaşmanızı bekliyorum. Ayrıca bu gibi davranışlar bilinçaltına işlediği için tüm kayıtlarımız birbirini destekleyecek şekilde iletişime geçecektir.
Genel olarak ifade etmek istediklerimizi, ayrıştırmaya ve akıl ile de mantıklı sebepler bulmaya başlayarak tanımlama eğiliminde oluruz. Çoğu zaman bunu yaparken, kendi deneyimlerimizde işin için de olur. Bu yüzden bilinç, olan durumu mantıklı bir şekilde ayrıştırıp tanımlamak için tasniflerken, bilinçaltı da kendi düzeninde sıralı ve ilişkili bir şekilde dosyalamaktadır. Yani para ile yapacağınız iletişim şekli sizi doğru anlar, özünüzden gelenin ne olduğunu bilir, söylenmeyenin de, ne manaya geldiğini bilerek, hiçbir yargıda bulunmadan size cevap verir.
Sözün özü; başkalarına koşulsuzca dokunmak için ilk önce kendinizle temasa geçin. Bu size para ve insanlarla olan ilişkinizin ne aşamada olduğunu gösterecektir.