0539 871 6271 info@pelinnarin.com
  • facebook
  • instagram
  • linkedin
  • youtube
  • Spotify
  • |
  • İletişim
Pelin Narin Tekinsoy
  • Koçluk
    • Konular
      • Koçluk nedir?
      • Mentorluk
      • Online Koçluk
      • Seminer Konuları
      • Mesleki Yeterlilik Kurumu Sınavı Hazılığı (MYK)
    • Sertifika Programları
      • Profesyonel Yaşam Koçluğu
      • Para Koçluğu
      • Sporcu Psikolojisine Koçluk
      • İlişkiler Koçluğu
      • Eğitmenler
      • Sertifika Programına Kayıt Olun
  • Danışmanlık
    • Kurumsal
    • Bireysel
  • Bireysel Koçluk Seansları
  • Atölyeler
    • Koçluk Kulübü
    • Ebeveynler İçin Para Atölyesi
    • Ücretsiz Koçluk Bilgilendirme Semineri
  • Hakkımda
    • Pelin Narin Tekinsoy
      • Kimdir?
      • Kitapları
      • Nasıl Çalışıyor?
      • Çalışanlar Ne Diyor?
      • Ekibi
    • Medyada Pelin
      • Program Konuğu
      • Etkinlikler
      • Basın Yansımaları
    • Makalelerim
      • Gazete Yazıları
      • Dergi Yazıları
      • Ekonomi-Dünya Yazıları
    • Koçluk Araçları
      • NLP
      • Rüya Analizleri
      • Genetik Matrix
  • Öneriler
    • Kitaplar
    • Filmler
    • Kaynaklar
    • Podcast /Youtube
Bir Sayfa Seçin

KADER Mİ, KARAR MI?

İyi ki kader diye bir şey var. Yoksa kimse, kendini olumsuz olaylar karşısında aklayacak bir durum bulamayacaktı.
Her ne kadar “su yolunda akar”, “kadere bıraktım”, “oluruna bıraktım” gibi cümlelerle durumumuzu anlatsak ta, aslında o an içinde bulunduğumuz durumun (her ne kadar görmek istemesek te, kaçınsak ta veya farkına varamasak ta) tarafımızdan bir gelişim süreci var.

Geçenlerde, sevgili dostum Gülden Zenginile konuşurken bu konu açıldı. İyi niyet göstermek, sabrı zorlamak ne kadar, kaderin elinde? Verdiğimiz kararlar neticesinde bir yere ulaşıyoruz veya ulaşamıyoruz. Sevdiklerimizden ve sevdiğimiz şeylerden bir türlü kopamamamız belki de buna en güzel örnek. Karar veremediğimiz, eski alışkanlıklarımızdan ayrılamadığımız, netice itibariyle de güvenlik alanlarımızdan çıkamadığımız için ne yeni kişilere, ne de yeni yerlere hareketimiz var.

ile konuşurken bu konu açıldı. İyi niyet göstermek, sabrı zorlamak ne kadar, kaderin elinde? Verdiğimiz kararlar neticesinde bir yere ulaşıyoruz veya ulaşamıyoruz. Sevdiklerimizden ve sevdiğimiz şeylerden bir türlü kopamamamız belki de buna en güzel örnek. Karar veremediğimiz, eski alışkanlıklarımızdan ayrılamadığımız, netice itibariyle de güvenlik alanlarımızdan çıkamadığımız için ne yeni kişilere, ne de yeni yerlere hareketimiz var. Dolayısıyla herkesin risk alma şekli, tavrı ve bilinci farklı. Sonra da “bu benim başıma neden geliyor?”, “neden aynı şeyleri yaşıyorum?”, “kaderim bu mu?” gibi ifadeleri kullanırken neden bizi bulduğunu, kendi kendimize soruyoruz.

Kimilerine göre karar vermek kolay olurken, kimilerine göre de taşı yerinden oynatmak gerek. Karar vermenin kolay olduğunu düşünen kişiler, diğerlerini yavaş, hareketsiz, kararsız, rengi belli olmayan gibi cümlelerle tanımlayabilir. Yavaş karar veren ya da karar almakta zorlananlar için ise diğerleri; aceleci, çabuk karar veren, sıkça hata yapma riski olan, tez canlı gibi ifadelerle yaftalanabilir.

Hiç karar verememek veya karar vermekte zorlanma durumunda olmaktansa, karar verip yanlış yapıp başarısız olmak daha iyi bir durumdur (eğer kendinize yanlış yapma lüksü tanıyanlardansanız). Çünkü ileride kendiniz için neyin doğru ya da yanlış olduğunu hızlıca deneyimlemiş ve yeni bir yol çizmiş olurusunuz. Bu da sizin doğal olarak kaderinizi etkilemiş olur.
Burada sizlerle paylaşabileceğim tek ipucu; karar verirken yargıda bulunmanız, önyargı da değil!

Önyargılar, hem sizi yanıltacağı gibi, hem başkası, hem de içinde bulunduğunuz durumla ilgili edinebileceğiniz tüm bilgilerin de önüne set koyacak, doğruyu görmenizi engelleyecek ve zamanınızı alacaktır.

O halde kader mi, karar mı, bizi bulunduğumuz yere getiren? Eğer cevabınız kararsa; yeni başlangıçlar için, önyargılarınızdan arınıp, korkmadan kararlar verebileceğiniz bir hafta diliyorum.

© 2018 Tüm hakları saklıdır. Bu sitede yer alan içeriklerin fikri mülkiyeti Pelin Narin Tekinsoy'a aittir. İzinsiz olarak kopyalanamaz.
 

POINT of COACHING ile PROFESYONEL KAPSAMLI KOÇLUK PROGRAMI (PKKP)

Eylül yeni başlangıçların ayı. Siz de yeni bir başlangıç yapıp hayatınız boyunca kendinize verebileceğiniz en güzel hediyeyi kendinize vermek ister misiniz?

72 saat ICF Akrediteli Koçluk Sertifika Programı olup online yapılacaktır.

1. Modül: Programa Giriş ve Temel Koçluk Kavramları

2. Modül: Koçluk Yetkinlikleri ve Uygulamaları

3. Modül: Koçluk Becerilerinde Uzmanlık Seviyeleri

4. Modül: Kapsamlı Koçluk Becerileri

5. Modül: Koçluk Mesleğinde Yeterlilik ve Girişimcilik

1 Modül: 29 Eylül Perşembe

2 Modül: 6-8-9 Ekim ve Ekim ayı boyunca her Perşembe akşamı 21:00-23:00

3. Modül: 3-5-6 Kasım ve Kasım ayı boyunca her Perşembe akşamı 21:00-23:00

4. Modül: 1-3-4 Aralık ve Aralık ayı boyunca her Perşembe akşamı 21:00-23:00

5. Modül: 29 Aralık Perşembe

Program zoom üzerinden gerçekleştirilecektir.
Katılım sayısı sınırlı sayıda olup rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir.

Daha fazla bilgi ve detay için tıklayınız.

Sorularınız için: 05398716271

×