Yeni bir işe girerken; anlaşabileceğimiz arkadaşlar, güzel bir ortam ve işin bize sağladığı avantajlar olsun isteriz. Seneler devrildiğinde; sadece ilişkilerimizin iyi olmasını istediğimizi fark ederiz. Sebebi; neredeyse günün 8 saatini, ömrümüzün ise çoğunu işyerinde geçiriyor olmamızdır.
Kimse işinde huzursuzluk, hele hele üstleri ile anlaşmazlık istemez. Bazıları “üst”leri ile nasıl ilişki kuracağını bilemezken, diğerleri için bu çok kolaydır. Her türlü bilgi birikimine, teknik donanıma sahibizdir. Fakat bir türlü “üst”lerimizle aramızdaki o görünmez bariyerleri aşamayız. Ne hak ettiğimiz terfiyi alabilir, ne de primleri koparabiliriz. Peki hak ettiklerimize nasıl sahip olacağız?
Sanırım ilk olarak “Korkularımızı” yendiğimizde. Bilindik korkularımızla baş edip, bilmediklerimizi ortaya çıkararak. Korkularla baş etmek o kadar da kolay değildir. Bilinmezlik ise korkunun tetikleyicisidir. O halde İlk olarak; “Üst” kademedeki bireylerin davranış alışkanlıkları ne?” sorusunun cevabı bulunmalıdır. Tabi bu aynı zamanda “kendimizi nasıl ifade edeceğimizin” de cevabıdır. Yanlış anlaşıldığımızda, başımıza gelebilecek en kötü senaryo ne olabilir? Kısacası ne kaybederiz? Bu durumun üstesinden nasıl gelebiliriz? Başkaları nasıl geliyor? Primi koparanlar ya da terfiyi alanlar bizden farklı ne yapıyorlar? Daha mı cesurlar (yani korkusuz); yoksa, ”risk” alabilme olasılıkları mı bizden fazla? İstediklerini hangi yollarla ve nasıl dile getiriyorlar? Aslında sadece ilk adımdaki korkumuzun üstesinden geldiğimizde yürümek için cesaretimizi toplayabiliriz.
Kısacası; Kendi “üst”ünüzü kontrol mü etmek istiyorsunuz? O halde bilinç ve bilinçaltınızı kontrol edebildiğiniz ve korkularınız yenebildiğiniz sürece, hayatınızı ve etrafınızı kolaylıkla kontrol edebilirsiniz. İnanın, hem de hiçbir şeye ihtiyacınız olmadan.
İYİ BİR KARİYER Mİ İSTİYORSUNUZ?
30
Kas