Hiperaktivite, genelde çocuklarda var diye bilinir. Doğrudur da. Fakat aramızda hala teşhisi konmayan, belli bir yaşa gelmiş, bir işyeri çalışanı, bir baba, bir kardeş olarak bulunan hiperaktiflerde yok değil. Eğer bu satırları okurken, bu kişilerin sadece erkekler olduğu inancı veya yargısı ile okuyorsanız, yanılıyorsunuz diyebilirim. Çünkü kız çocukları veya bayanlar dahiperaktif olabilir.Fakat bu teşhis konulmadan aramızda dolaşan hiperaktiflerin hepsi dışa dönük tepkiler veremeyebilir. Bir kısmı duygu durumlarını içlerinde yaşayabilir.
Toplumda bu kadar fazla erkeğin bu konuda öne çıkmasının temel sebeplerinden biri doğal olarak, dünyaya gelmiş olduğumuz ailenin genetik yapısı. Yani kalıtımsal. Yapılan araştırmalar sonunda; Örneğin ikiz kardeşlerden birinde DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) varsa diğer kardeşte de görülme ihtimali %93. Eğer ebeveynlerden birinde DEHB varsa, çocuğunda görülme ihtimali %25 olarak ifade ediliyor.
Bir diğer durum, etrafta bu kadar olan uyarıcıların çok olması nedeniyle (cep telefonları ve oyunları, televizyon, trafikteki renkli ve hareketli reklam panoları, cep telefonu vericileri, vb. pek çok uyaran) daha çocuk yaşta vücut enerji dengesinin bozulması ve devam eden süreçte de doğru yere çocuğun kanalize edilememesi. Hiperaktivitenin ortaya çıkma ihtimali yüksek 3. durum ise; gelişim süreci içindeki beyin hacminde gelişimsel gecikmeler gözlenebilir. Bu da çocuk yaşta ve erişkin dönemde içine kapanıklık, kendini ifade edememe, kendini ifade edememe yüzünden saldırgan davranışlar, öfke krizi veya bu yönde geliştirdiği güven alanı oluşturabilir. Değer görme,hareket ve becerileri öfkeye yönelik şekillenmeye meyilli olabilir. Hiperaktivitenin görüldüğü diğer bir durum çevresel toksinlerin birikmesi, nörotransmitter aksaklığı (beyin kimyasının sağlıklı bir şekilde çalışmaması) ve beyin hasarı gibi başlıklara ayrılabilir.Ayrıca, kaotik aile yapısında yetişen ve ağır ihmal ve tacize maruz kalan çocuklarda da belirtiler gözlenebilmektedir.Bu durum ilk önce eğer dikkatli ise aile, sonra çocuğun gitmiş olduğu eğitim kurumları tarafından fark edilebilir. Eğer ailedeki bireyler, kendileri içinfarklı bir durum gözlemlemiyorsa bu durumu olağan olarak kabul ettiklerindendir. Yani genel olarak ailede bu tür davranışlar gösteren bir ebeveyn olma olasılığı yüksektir. Bu durum okul ortamında çok daha fazla rahatsızlık verici ve dikkat çekici olabilir. Ergen ve yetişkin dönemde ise işyerinde ve sosyal çevresinde dikkat çekici olarak gözükmektedir. Sonraki süreç ise ailenin içinde bulunduğu durumu kabullenmesi ve daha önce belki de bilmediği veya bildiği ama tanımlayamadığı bu durumun üstesinden gelmek için yollar aramasıdır.Her zaman durum bu kadar olumlu olmayabilir. Kişi hasbel kader bu şekilde yani içinde bulunduğu durumu doğal ve normal olarak kabul edebilir. Ailesi veya eğitim süreçlerinde öğretmenleri de fark etmeyebilir.
İçimizden biri hiperaktif olabilir mi?
Aşırı hareketlilik, dikkat sorunları ve istekleri erteleyememe belirtileriyle ilk olarak ortaya çıkan bir psikiyatrik bozukluktur. Dikkat eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan kişilerin iç enerjileri yüksek ve aşırı hareketlidirler.Dikkatleri çabuk dağılır, engellenmeye ve beklemeye tahammülleri yoktur. Sabırsızdırlar, kolay uyarılabilirler, çabuk kızar, hareketlenir ve kolay incinirler.
Genel olarak, öğrenme bozukluğu, düşük özgüven veya kişilerle didişme, zıtlaşma davranışlarıyla karıştırıldığından doğru tanı koymak uzman profesyoneller için bile çoğu zaman zor olabilir. Tanı konma süreci için ise en az 6 ay gerektiği klinik olarak ifade edilmektedir.
Genel olarak ilerleyen süreçte ve erişkin ve yetişkin dönemlerde;
Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez,işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapma eğilimdeyken, aynı zamanda unutkan da olabilirler.Eğer bu durum içerisindeyse, hatta yanlış anlamaya meyilli de olabilirler. Bu yüzden üzerine aldığı görevlerde dikkati dağılır, dinlediğini sanırsınız ama o sizi dinlerken çoktan başka yerlere yelken açmıştır. Yani, doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi de gözükür. İlgisini çekmeyen konularda sabırsız ve duyarsız olup, bulunduğu yerden ayrılma bahaneleri üretebilir.
Katı kurallardan ve resmi durumlardan pek hoşlanmaz. Kalıplara girmekte zorlanır. Ufak tefek işleri tamamlamakta zorlanırken, sorumlulukla yerine getirmek durumunda kaldığı görevlerde ve bunları düzenlemekte de zorlanabilir. Bu tür eylemlerin gerçekleştirilmesi için gerekli araç ve gereçleri kaybedebilir. Doğal olarak farklı algılanır. Bunun sebebi,zaman içerisinde farklı davranış ve algı kalıpları geliştirmiş olması diyebiliriz. Geniş bir vizyon sahibidir.Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir. Çünkü eller havaya durumu veya sosyal aktiviteler kimi zaman daha çok ilgi çekici olabilir. Kelime dağarcığı çok geniştir. İyi bir gözlemci olabilir. Bazen vücuduna hakim olamayıp elindeki kalemi çevirmeye ya da ayağını topuğu ile yere vurma gibi hareketleri yapıyor olabilir. Daha pek çokları bir şeyi yapmaya karar vermeden, o çoktan vermiş olduğu karar yanlış dahi olsa, karar verip yol almış olabilir. Bu yüzden diğerleri için heyecanlı olan tavırlar sergiler. Yani sakin durma, sessiz konuşma veya vurgusuztonlama gibi halleri pek az görülür.Çoğu zaman hareket halindedir ya da sanki bir motor takılıymış gibi davranır.Sırasını bekleme güçlüğü vardır.Başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer.Sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır.
Ne yapabiliriz?
Sabırla tekrar edin. Onaylanma ihtiyacını karşılayacak destekleyici cümleler kurun. Eline yazılı not kâğıdı tutuşturabilirsiniz. Uyaran şeklinde, (saat, telefon, vb.) hatırlatıcılar kurabilirsiniz. Anlayıp anlamadığını soru sorarak pekiştirebilir veya ne anladığı ile ilgili konuşulanları tekrar ettirebilirsiniz. Başarısızlıkları yerine başarılarından bahsedebilirsiniz. Sizinle iş birlikteliğine gidebilmesi için nasıl bir yöntem izleyebileceğinizi ona sorabilirsiniz? Böylece herkesin ortak bir nokta da buluşabileceği bir yol bulabilirsiniz.