EĞER İKİNCİYSEN, KAZANMAK İÇİN; BİRİNCİYİ YOK ETMELİSİN!
Bir Emre Birhan HİKAYESİ
Yarın yine günlerden “o”. Sen diyemiyorum; çünkü biz “o” nunla hiç “sen” li “ben” li olmadık…Aslında bir başka tekil kişi olsaydı dil bilgisinde, sanırım onun sıralamasında ilk 3’e bile giremeyecektim. Neyse, yarın yine “o” nun yanına gitmek mecburiyetindeyim…Gittiğimde her zaman olduğu gibi “o” nu uzaktan görüp deriin bir iç çekeceğim…Yaklaştığımda ise bir ömür bedel biçtiğim ama sizlere göre sıradan olan 2 kelime söyleyip geceleyin 2 saat daha az uyumama sebep olacak. Havadan sudan konuşacağız…Ben yine gözlerimi gözlerine dikip; gözlerinde ufak bir “ben” pırıltısı arayacağım. Baktıkça kalp ritmim hızlanacak; kendimi bungee jumping yapıyor gibi hissedeceğim. “O” yanımızdaki 3. veya 4. kişiyle konuşacak, ayıp olmasın diye de arada benden yorum alırmışcasına sözler bekleyecek. Bense her zaman olduğu gibi iki kelimelik cümleler kuracak, kafamı sallamakla yetineceğim…Dışarı çıkıp, kulaklığımı takmış duygusal bir parça dinlerken tek başıma yürüyeceğim sokaklarda.Ama aklımda sadece “o” olmayacak; niye her zaman yalnız yürüdüğüm düşüncesi de beynimin onu düşünmekten yorulduğu anlarda nöbeti devralacak. Öylece yürüyeceğim… Muhtemelen yolda bir tanıdığıma rastlayıp, artık klişeleşmiş olan son derece soğuk bir selamın ardından o bana aslında nasıl olduğum zerre kadar umrumda olmadığı halde hâlimi hatrımı soracak(nezaketen). Ve ben yine yalnız yürümeye devam edeceğim…Ara sıra farklı düşünceler peydah olacak sağ lobumun ücra köşelerinde, ee serde yazarlık var ya. Bir taraftan da “Senden bir halt olmaz” diyen hipotalamusum söz alacak. Kimi zaman takmayıp, yoluma “o”nu düşünerek devam edeceğim. Ama çoğu zaman bu düşüncemin esiri olup karamsarlık moduna bürüneceğim.
Ve yine her zaman olduğu gibi bu yazımın da sonunu getiremedim…Belki de bu yazdıklarımı güzel bir finalle bağladığım zaman yine kimsenin umrunda olmayacağım; ama bir kaç kişinin ilgisini çekme umudu beynimdeki “o” na komşu olacak…