Ruh + Beden + Zihin, üçlüsünün dengede olmasını zorlayan bir süreç; beklemek. Özellikle de belirsizlik içinde tüm iyi niyetinizle beklemeye sabır ettiyseniz. Bir de, süreçte, karşı taraf (o her kim ve/veya kurumsa) sürekli size, kendine göre bir cevap veriyorsa! Durumu sizin hiç anlamadığınızı zannederek hareket eden cesaret ve cüret içerisindeyse! Başınıza gelen bu gibi durumlarda; dostlarınız size, “-ona cevabını vermedin mi?” diye sorabilirler. “Aptallarla tartışma, diğerleri aranızdaki farkı anlayamayabilir!” sözü duruma en uygun cevaptır.
Hayat yolculuğunuz da kendini bilmez, hedefi ve kendine güveni olmayan, rengi bozuk kişiler karşınıza çıkacaktır. Bu kişiler, sizi bekletmiş yolunuzdan alıkoymuş gibi gözükürler. Ama birde kendi tarafınızdan onlara bakın. Bu kişilerin, sizin hayatınızı ertelediklerini düşünürsünüz. Aslında kendi yaşam süreçlerini ne kadar beklettiklerini veya sürüncemede bıraktıklarını bir düşünün! Size bunu yapanın kendine nasıl zarar verebileceğini düşünün. Hem de o küçük dünyasında “-her şeyi ben bilirim!” edasıyla yaparak. Siz sadece o kişinin küçük bir yaşam aralığına denk geldiniz. Yollarınız kesişti. Hayatınızı çok kısa bir süre, farkında olmadan beklemeye almış olabilirsiniz. Bunu anladığınızda beklemekten vazgeçip zaten kendi yolunuza devem edeceksiniz. Beklerken farkında olmadan sizi besleyen ve sizden beslenen duygu ve düşüncelerin olduğunu, bekleme süreci bittiğinde farkındalığınız yüksekse kavrayabilirsiniz.
Çoğu zaman dış dünyadan gelen olayların oluşmasına engel olamayız. Onlar vardır ve olmuşlardır. Bu oluşumun nedenlerini bulup, çözmek ve bir daha olmamasını sağlamak yapılabilecek tek şeydir. Sadece sizin inanarak gerçekleştireceğiniz bir şeyi, başkasının sizin yerinize inanmasını ve sizin için gerçekleştirmesini beklemeyin! Siz bir şeyin olmasına ve yapılmasına inanmıyorsanız başkası da size inanmayacaktır. Ve tabi ki güvenmeyecektir de. Bu bekleme durumu kişinin gelişim sürecini; Akıl, mantık, şuur ile beyin, bilinç, bilinçaltı üçlemeleri şeklinde derin manada kavramasına 2 şekilde sebep olabilir. Birincisi yıllar geçtikçe saldırganlaşan ve dengesizleşen bireyin ortaya çıkmasına sebep olurken; İkincisi, dingin, sakin, sabırlı ve kararlı olmakla beraber ne yapacağını bilen bir birey olmaya da götürebilir. İçinde bulunduğunuz ikinci durumun, size neler kazandırabileceğini hayal bile edemeyebilirsiniz. Beklerken size her ne kadar kaybetmişsiniz gibi gelse de (para, enerji, zaman) zaman içerisinde kaybettiğinizi sandığınız şeylerin fazlasıyla geleceğini bilin. Sizi buna maruz bırakan ise sizden daha fazla zararda ve zor durumda olacağını da. Özellikle de size bunu bilerek yaptıysa. Pusulanız başkasının elindeyse vay halinize. Pusulanız sizin elinizdeyse; kendi yolunuzu bulmanız, rotanızın şaşmaması dileğimle.