BAŞARI

Kimisi için hayatta kalabilme çabası, bir eş için sevgilinin takdirini kazanma durumu, öğrenci için sınav kaygısı, işveren için çalışanları tarafından sevilme gayesi, çalışanlar için iyi bir performans gösterme yarışı, baba için evi geçindirebileceği parayı kazanma telaşı ve tüm bunların üstesinden gelmek, vb. pek çok şey başarı olabilir. Bu durumda her birey kendi bulunduğu durum ve ortamda başarılı olmak isterken, başarı anlayışları da doğal olarak birbirinden farklıdır. Bu farklılık çoğu zaman, yukarıda da örneklendirdiğim gibi, kişinin içinde bulunduğu; yaş, durum ve mevkii gibi pek çok bileşene göre değişecektir.
Başarının genel kabul gören anlamı ise (TDK): “Başarma işi, muvaffakiyet” olurken, İngilizce’den dilimize; “Kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gösterdiği ansal ya da eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünü” olarak tercüme edilmiştir.
Napoleon Hill’in “Başarının Anahtarları” adlı kitabı; bu kavram için temel bir soru ile başlar: “nereye gidiyorsunuz?”
Sonuç olarak; kişinin bir “amacı” olması “başarı” için esas adımdır. Eğer hayatta bir amacınız, ulaşmak için bir hedefiniz yoksa, başarabilecekleriniz konusunda net bir fikrinizin de olmadığını gösterir. Buda: hayatta engellere çoğu zaman açık olduğunuzu, engellerle; nasıl ve ne şekilde, başa çıkabileceğinizi net olarak bilemeyeceğinize işaret etmektedir. Hill ayrıca kitabında; “mutlak bir amacınız varsa kendinize güveniniz, kişisel inisiyatifiniz, hayal gücünüz, coşkunuz, öz disiplininiz ve yoğunlaştırılmış çabanızı geliştiriyorsunuzdur” demektedir.
Gerçekten bir şeyi başarmak istiyorsanız; yaşamdaki ve içinde bulunduğunuz andaki amaç ve hedeflerinizi net bir biçimde, yani kuşkusuzca gözden geçirin. Bunu düşünmek ve hayal etmek bile, harekete geçmeniz için yeterli olan enerjiyi açığa çıkaracaktır. Ve bu enerji hepimizde yeteri kadar mevcut. Aynı; “azim, dağları bile yerinden oynatır” atasözümüzdeki gibi. Kendi hayatınızda olduğunu düşündüğünüz dağları, yerinden oynatacağınız inançla, yeni başarılara ulaşacağınız bir hafta olması dileğimle.