“Türk çocuklarındaki kabiliyet her milletinkinden üstündür. Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, büsbütün Türk çocukları kendileri için lâzım gelen hamle kaynağını o tarihte bulabileceklerdir. Bu tarihten Türk çocukları bağımsızlık fikirlerini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Neredeyse son 10 yıldır, dini ve milli bayramlar, bayramdan çok tatil havasında geçiyor. Günlük hayatta, var olabilmek için, önceliklerimizin peşine düşmüş durumdayız. Tüm bunlar, sahip olduklarımızın özünden uzaklaşırken, Milli duyguları ve inandığınız doğruları da farkında olmadan geride bırakmamıza yol açabiliyor. İşte bu yüzden; bir parça olsun bugünlere gelmemize vesile olan günleri hatırlamak adına, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramının, derlemiş olduğum hikâyesini sizlerle paylaşıyorum.
Milletvekili seçimleri, Atatürk’ün Ankara’da bir meclis toplayacağı ve neden toplanması gerektiğini açıklayan 19 Mart 1920 tarihli bildirisiyle başlamış. Atatürk’ün 21 Nisan’daki genelgesiyle de meclisin açılacağı tarih duyurulmuş ve milletvekillerinin Ankara’ya gelmesi istenmiş. 23 Nisan 1920′de Ankara’da aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi kurularak, Türk halkının egemenliği ilan edilmiş. Atatürk 23 Nisan 1924’te “23 Nisan” gününü Milli Egemenlik Bayramıolarak kutlanmasına karar vermiş. Bu tarihten 5 yıl sonra Savaş mağduru çocukları korumak için kurulmuş olan Himaye-i Etfal cemiyeti 23-30 Nisan tarihleri arasını çocuk haftası ve ilk günü olan 23 Nisan gününü, çocuk bayramı olarak kutlanmasını ilan etmiş. Böylece 23 Nisan 1929’da Atatürk, Türk çocuklarına bu bayramı 23 Nisan Çocuk Bayramı olarak armağan etmiş.
Milli Egemenlik (Hakimiyet-i Milliye) Bayramı ile çocuk haftasında kutlanan 23 Nisan Çocuk Bayramı, baştan ayrı bayramlarken 23 Nisan 1935 yılında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak birlikte kutlanmaya başlanmış.
Sonuç olarak; Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk kez kapılarını açtığı gün olan 23 Nisan’ı çocuklara armağan etmiş. Sebebi ise; bugünün çocuklarının yarının büyükleri olduğunu bilmesi. 1933’te Atatürk’le başlayan çocukları makama kabul etme geleneği günümüzde de çocukların kısa süreliğine devlet kurumlarının başındaki memurların yerine geçmesi şeklinde devam etmektedir.
Peki ne oldu da, bu bayram dünya çocuklarıyla paylaşılmaya başlandı? UNESCO, 1979 yılını ‘Çocuk Yılı’ olarak ilan edince, Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan bayramını dünya çocuklarıyla kutlamaya karar verdi.
Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin beraber kutladıkları, resmî tatil günleri ve ulusal bayramlarından biridir.
İşte tam da bu noktada; yazının başında ifade etmek istediğim gibi, yarının büyükleri olan çocuklara ekonomik kaynaklarını kendisi üretip, kullanabilen ve fazla ürettiklerini satabilen tam bağımsız bir ülke olmayı;
Doğal kaynaklarımızı tasarruflu kullanmalı ve üretirken çevreyi mümkün olduğunca az kirleterek gelecek kuşağa temiz bir vatan bırakmayı;
Bu “Bayram” nedeniyle, ülkemizin ve dünyamızın kaynaşan çocukları, Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünya’da Barış” deyimini en güzel şekilde hayata geçirmek ve barış umutlarını çocuklar vesilesiyle geleceğe taşımayı;
Son olarak, “Egemenlik, bir tür yönetme yetkisi ise, Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır.” şeklinde tanımlanabilir. Türk çocukları olarak, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında, Milli Egemenliğimizi ve Tam Bağımsızlığımızı bugün ve gelecekte koruyacağımıza olan inancımızı pekiştirmek, dünya barışına da katkıda bulunmaya, yürekten inancımızla ! 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız KUTLU OLSUN !